Tiran

Ohri’ den mutlu ayrılırken güzergahımız Arnavutluk üzerinden Karadağ. Sabah kahvaltı yaptıktan sonra yola çıkıyoruz. Gölün çevresini turlayıp kısa sürede Arnavutluk sınırına geliyoruz. Buradan da sorunsuz geçip dağlık ve bir hayli virajlı arazide yol alıyoruz. Arnavutluk yolları bozuk ve kalabalık, üstelik trafik kuralı diye bir şey yok.

20170612_121443

IMG_5995IMG_5991

Yaklaşık 2 saatlik bir sürede Elbasan şehrine varıyoruz. Şehirde dikkatimizi çeken tek şey akaryakıt ve oto yıkama istasyonlarının çokluğu. Neredeyse 50 metrede bir “lavazh” yazısı neymiş bu lavazh diye bakınca oto yıkamacı olduğunu anlıyoruz. Öyle tesis falan değil su olan her yerde bu yazıdan var. Hiç durmadan 3 saatlik zorlu ve tehlikeli  bir yolculuktan sonra öğlen saatlerinde Tiran’a varıyoruz. Gezi programımızda Tiran sadece yemek ve şehir turu olarak var ancak. Tiran mutfağı diğer balkan ülkelerine benzemiyor  sanırım damak tadımıza uygun yemek bulmakta zorlanıyoruz. Sonunda İskender bey meydanına yakın bir yerde dürüm tarzı bir şeyle karnımızı doyuruyoruz.

Tiranın en turistik yerleri bu meydan çevresinde Ulusal Tarih Müzesi, Ethem Efendi Camii, saat kulesi, opera binası

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

20170612_144031

Tiran’dan çıkmakta oldukça zorlanıyoruz. Trafik ışığı varda pek sallayan yok, otoban yapımı nedeniyle bir çok yol çıkmaz sokak bayağı bir mücadeleden sonra şehirden çıkıyoruz. Yalnız bu kadar fakirliğe rağmen her üç arabadan biri mercedes demek ki itibardan tasarruf etmiyorlar. Şehir merkezinden çıktıkça sefalet tüm çıplaklığı ile yüzümüze çarpıyor. Bakımsız insanlar yıkık dökük binalar ama bizden de aşina olduğumuz üzere her yer ülke bayrakları ile donatılmış. Tirandan çıktıktan sonra sınıra kadar diken üstünde gidiyoruz. Yollar gidiş geliş sollama da kural yok sağdan soldan vızır vızır geçiyorlar her an karşına araç çıkabilir.Karadağ sınırına varınca derin bir oh çekiyoruz.